Bir Günün Özeti

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Bu gün kendim ve yaşadığım dünya için neler yapabilirim. Hayatımın büyük bir bölümünde her sabah bu soruyu sordum hep kendi kendime. Mevsim sonbahar hava bir açılıyor bir kapanıyor. Bu sabah kendime hiç soru sormadan attım dışarıya uykusuz bedenimi. Şehrin keşmekeşi içinde öylece hecai hava koşullarına ayak uydurmaya çalışıyorum. Amaçsızca dolaşırken kentin belli başlı semtlerinde, bir yandanda içimi kemiren soruya cevap arıyordum. İllaki bir yararlılıkmı göstermem gerekiyor yani. Bir günümde boş geçsin kıyamet kopacak değilya. Faydalı olmadığım yeni bir bilgiye ulaşmadığım her günü yaşanmamış saydım hep bu güne kadar. Olmuyor olmuyor Olmuyor olmuyor işte biraz sosyalleşmek için bir kafede saatlerdir oturuyorum. Fakat ortama bir türlü ayak uyduramıyorum. Garson bu durumu fark etmiş olacak her kahve getirişinde yanımda beş dakika oturuyor ve farklı konularda sohpetler açıyor. Dilim döndüğü kadar katılıyorum sohpete fakat laf dönüp dolaşıp yine faydalı olmaya birşeyler üretmeye geliyor. Bu durum garsonuda sıkıyor yavaş yavaş. Tam havadan sudan bir konu bulup anlatmaya başlıyorum bu seferde araya bakarmısınız sıparişlerimiz nerede kaldı diye bir ses giriyor. Gülümseyerek kalkan garson bir daha yanıma gelirmi diye düşünüyorum ama etraf o kadar kalabalıkki en iyisi başka bir yere gitmek. Çok yakın bir arkadaşımın ısrarını kıramadım ve görüşmek için ofisine gittim. Genç bir girişimci yeni bir proje geliştirmiş kendisine danışman arıyormuş. Saatlerce inceledim dosyasını gerçekten dikkat çekici bir çalışma ancak iyi bir sunuma ihtiyacı var. Daha önce olsaydı yani kendim ve dünya için yararlılık takıntısının etkisinde olduğum günlerden bir gün olsaydı hemen öneriyi kabul eder çalışmalara başlardım,ama ben bu gün hayattan izin almıştım. Bu yüzdende geri çevirdim delikanlının projesini. Biraz üzüldü ama yapacak bir şey yoktu. Saçmalama hakkı Hayattan aldığım izni dolu dolu kullanmak için bu güne kadar hiç yapmadığım işlere kalkıştım. İçimden saçmalamak geliyordu. Sahilde denize karşı oturmuş romantik kelimelerle birbirlerine sısıldaşan çiftlerin önönden bağıra bağıra çocuk şarkıları söyleyerek geçtim. Bir bankta oturup kendi kendime fıkralar anlatıp dakikalarca güldüm anlattıklarıma. Yaşlı bir kadın yanındaki eşine dönerek deli manasında elini bir sağa bir sola çeviriyordu. Gelip geçenler ürkerek ya yolunu değiştiriyor ya da uzaktan, uzaktan geçiyordu. Bu durum beni daha çok güldürüyordu. Arada sırada saçmalamak bayağı eylenceliymiş. Gülmekten karnıma ağrılar girdi ve çok acıktım. Yıllardır hep sağlıklı kalmak için sağlıklı yemekler yedim. Bu gün bu duruma bir son vermek için bir kebapçıya gittim ve haha önce hiç tatmadığım yemeklerden yedim. Meğerse ne kadar güzelmiş etin tadı. Lokantada ne kadar kebap çeşiti varsa hepsinden tattım. Hatta bir ara kalkıp lokantanın kebapçı ustasını tebrik etmek istedim. Sonra düşündüm ve vejeteryan olduğum ilk defa kebap yediğim anlaşılsın istemedim. Bu yüzdende garson aracılığıyla ustaya hatırı sayılır bir selam gönderdim hesabı ödedikten sonra. Bu son olsun Akşam olmuş hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Nasıl olduğunu anlamadan kendimi bir kavganın tam ortasında buldum. Hemde karşımda iki kişi vardı ve acımasızca yumruklar atıyorlardı yüzüme. Sarhoşluğun etkisinden olacak attığım hiçbir yumruk hedefi tutmuyordu. Dakikalarca devam eden kavga sonunda benim halsizlikten yere düşmemle son buldu. Ne oluyor bana böyle hiç kavga etmezdim ben oysaki. Zaten yüzümün gözümün halinden hemen anlaşılıyordu ilk defa kavga ettiğim. Bu sana bir ders olsun diyerek kendime çıktım hatahanenin acil bölümünden. Bu son olsun saçmalamanında bir ölçüsü bir sınırı var. Kaldırımdaki kadın Karanlığın içinde ağır ağır yürürken kaldırımdan gelen bir ses duydum bir kadın sesi. Buraya gelirmisin diyordu kısık bir ses tonuyla. Karanlığın içinde sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. Binaların kenarında kısacık bir etek giymiş yüzü gözü aşırı makyajlı orta yaşlı bir fahişe gördüm. Havanın soğukluğuna aldırmamaya çalışıyordu ama üşüdüğü her halinden anlaşılabiliyordu. Ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Bir an ne yapacağımı ne söyleyeceğimi şaşırdım. Ama kadın kendinden emin görünmeye çalışıyordu. Fakat bu çabası boşunaydı zira yüzündeki ezilmişliği görebiliyordum. Bir sigara verirmisin, çok üşüdüm içim ısınsın biraz saatlerdir buradayım Ben sigara kullanmıyorum Eğer istersen sana çok güzel bir gece yaşatabilirim Nasıl nerede Paran varsa istediğin yerde istediğin gibi Param var ama Ama ne korkuyormusun yoksa Hayır, neden korkacakmışımki Hastalık bulaşmaz korkma sağlıklıyım ben hadi gel çok güzel bir otel biliyorum Olmaz vaktim yok hem çok geciktim Vaktiniz olsada gelmezsinizki zaten Sevgili günlük bu gün hayattan aldığım izinimi böyle geçirdim. Biraz hüzünlü biraz eğlenceli birazda tuhaf bir gün oldu benim için ama yinede arada sırada saçmalamak gerekiyormuş.

SON