Değişen Tavırlar Yerinde Sayan İnsanlar

Yıllardır hep merak ettiğim bir konu var ve beni artık rahatsız edici dereceye ulaştı. Şu insanoğlunun tavırları neden sürekli olarak değişkenlik gösteriyor. Bunu bir türlü anlayamadım bütün hayatım boyunca. Cehalete koşmak Günün birinde seni sana bile göstermeyen bilgisizliğinden kaçmak için bir çare ararsın. Ve kısa bir süre sonra ilk aklına gelen fikri uygulamaya koyulur kitap okumaya başlarsın gece gündüz demeden. Kitapı kimin yazdığı konusunun ne olduğu ilk zamanlarda çokta umurunda olmaz senin. Tek amacın daha çok okumak, daha çok öğrenmektir. Çünkü sen artık öğrendikçe öğrenmen gerektiğini anlamışsındır artık. Dışarı çıktığında eski yeni bütün arkadaşlarına öneriler sunarsın şu kitapı oku bu yazar falanca tarihte şehrimize yeni kitapını imzalamaya gelecek sende gelsene. Ardı arkası kesilmeyen felsefik ve edebi sohpetler kurmak için sık sık çevrendeki insanlara içinde oldukları yaşamın sıradanlığını hatırlatır durursun. İnsanlar senden uzaklaşmaya başlar. Moralin bozulur bazen ama umursamazsın. Zira sen okuyan insan onlar ise boş yaşayanlardır senin gözünde. Birgün gelir ağzından öyle sözler çıkar öylesine nitelikli cümleler kurarsınki sen bile kendine inanamazsın. Artık değişim başlamıştır senin için. Elveda cehalet merhaba entelektüelizim. Radikal bir karar Eğer sen o gün o radikal kararı almasaydın bu gün burada yüzlerce insanın dinlemek için geldiği aydın bir insan olamazdın. Oysaki içindeki bu değişik yeteneğin ve fark etmeden beyninin en ücra köşelerine kadar doluşan bilgilerden haberdar bile olamayacaktın. Sen artık farklı bir insansın tavırların düşüncelerin eskisi gibi değil. Sana değişebileceğini söyleyen ve sana okuduğun ilk kitapı hediye eden o gizemli adamın söylediklerini hatırla. Çünkü sen insansın beynindeki sınırları kaldır. Ancak o zaman olmak istediğin kişi olursun. Bu kadar kesin konuştuğuna göre kimbilir belki oda senin geçtiğin karmaşık yollardan geçmiştir. Biçimsel altüst oluş Sana bu güzel kıyafeti tavsiye eden tezgahtar a şimdi bu büyük aynanın karşısında gülümseyerek tekrar tekrar teşekkür ediyorsun. Şayet o olmasaydı şimdi bu şık elbisenin içinde olmazdın. Değişmeyi herşeye rağmen değişmeyi aklına koymuşsun bir kere değişimin olmazsa olmazıda dışarıdan nasıl göründüğündür nede olsa. Oysa daha önce dış görünüşe hiç önem vermezdin sen. Ne oldu sana bana neler oluyor diye hiç sordunmu kendi kendine. Sen artık sen değilsin farkındaysan. Oysa sen bu yola olmak istediğin kişi olmak için çıkmıştın. Bu olmak istediğin sen değilsin belkide bu yüzden değiştin. Fazlası zarar Bu kadarıda fazla artık. Ne yaptığını artık sende bilemiyorsun. Biraz fazla abarttın bu değişme meselesini. Evet, geç anladın ama her eylemin belli sınırları olduğunu öğrenmiş oldun. Tıpkı değişme çabalarında olduğu gibi. Her şeyin fazlası aşırısı herkese zarar vermiştir yaşam sahnesinde. Tıpkı sana uğrattığı kayıplar gibi. Dengede durmak Hayat bir denge meselesidir. Kimbilir belkide sen bu dengeyi tutturduğunu düşündün değişim adına girdiğin her kılıkta. Ve ölçüyü öylesine kaçıdınki hiçbir değişimi yaşayamadan değişmek zorunda kaldın hep yaşadığın sürece. Kimbilir belkide yıllardır merak ettiğim sorunun cevabı buydu denge. Yaşamda değişim de bir denge sorunu asıl mesele ise ipin başlangıç noktasından bitiş noktasına bilerek geçmekte. Denge çubuğunuzu yanınıza almayı unutmayın her karar öncesinde. Yoksa hep yerinizde sayarsın

SON