Değişen Zamanlar

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Acaba dünyamız tersine doğrumu dönmeye başladı. Yoksa birilerimi onun yönünü aksi tarafa çevirmeye çalışıyor bilinmez. Belkide dünyamızı başka gezegenlerden gelen canlılar bu hale getiriyor. Bu kozmik durum daha ne kadar sürecek. Ya da bütün bu olup bitenler bu esrarengiz değişim evrenin kendi doğal döngüsünün bir sonucumu Belkide öyledir bütün bu kargaşanın olumsuz gidişin ve yaşamımızdaki acayipliklerin tek sebebi evrendir. Belkide öyle değildir zira somut olan hiçbir şey yok içinde yaşadığımız çağa ait. Ama kesin olan bir realite var o da yaşamımızın ve değer yargılarımızın olağan dışı bir hızla değiştiği gerçeği. Mağdur kadın yalancı erkeklik Olay şöyle cereyan etti bir kadın orta yaşlarda güzel alımlı bir kadın. Kaldırımda gayet rahat sakin adımlar ile yürüyordu. Birdenbire bir köşeden aynı endam ve güzellikte başka bir kadın ani bir şekilde çıkıp hemcinsinin çantasını kapıp hızla uzaklaşmaya başladı. Tırnak içinde hırsız kadın çokta hızlı değildi. Olaya şait olan birkaç erkek mağdur kadının başına toplandı. Kadın şok içinde çantam çantam diye kaçan kadını işaret ediyordu eliyle ama kimin umurundaydıki. Sözüm ona duyarlı bir erkek yardım bahanesiyle sürekli eliyle taciz ediyordu şok içindeki kadını. Bu kadarıda pes dedirten bu çirkin durum kadının tacizcinin ellerini fark etmesiyle değişik bir hal aldı. Kadın birden toplanarak ayağa kalktı ve bağırmaya başladı yardım sever geçinen yalancı erkek e. Adamın cinsel bir açlık içinde olduğu yüzünden ve eyleminden kolaylıkla anlaşılabiliyordu. Fakat hiçbir sebep onu haklı çıkartmaya yetmezdi bu etik dışı hareketinden dolayı. Adam ne yapacağını bilmez bir halde dondu kaldı orada. Bütün refleksleri işlevini yitirmişti. Üstelik çevrede tacize şait olan başka kadınlarda vardı. Fakat hiçbiri bu insanlıkdışı olaya herhangi bir tepki vermedi. Bu ilgisizlik durumu gerçektende çok düşündürücüydü, hemde günümüz modern dünyasında. Oysaki kadın kadına destek olmalıydı. Bu etik dışı tablo karşısında sessiz kalınıyorsa çok çiddi bir sorun var demektir yeryüzünde. Kimbilir belki onlarda tıpkı çantayı çalan kadın gibi insanlık reflekslerini kaybetmişlerdi. Belkide yalancı erkeklerde bu durumu fark ettikleri için böylesi ilkel bir eyleme kalkıştılar. Bilinmez ama bilinen bir gerçek var oda bazı insanların geriye doğru gittikleri. Yaşlı doğmak Yaşlandıkça çocokluğumu daha çok arar oldum diyor yaşlı bilim adamı. Keşke yaşlı doğsaydım. Zira ben en büyük buluşlarımı en derin teorilerimi hep çocukluk dönemim de, ürettim. Bu sözlerin sahibi ihtiyar fizik profesörü şimdi bir köşeye çekilmiş hayattan alacağını almış üretmekten vazgeçmiş bir biçimde kendi köşesinde zamanını boş boş geçiriyor. En tuhaf fikirler en ilginç buluşlar çocukluk döneminde ortaya çıkar nedense. Oysaki tecrübede insanoğlunun yaşı ilerledikçe birikir hafızasında. Tecrübe sahibi oldukca yaratıcılık özelliğide giderek yerini ezberciliğe bırakıyor. Bu doğanın bir kanunumudur yoksa aşılamayan bir sorunmudur bilinmez. Ama çocukken daha ileri düzeyde düşünüyor insan beyninde hiçbir sınır olmadan. Üstelik bir o kadarda saf ve mağsum oluyor bu fikirler. İllaki dünya ya zarar veren buluşlarmı geliştirmek gerek. Dünya ya ve doğal akışa zarar veren bu buluşlar gerçektende buluşmudur. Yoksa bir yok oluşmudur. İhtiyar fizikçi belkide bu mesajı vermek istiyordu. Bunca yaşanmışlıktan sonra adına tecrübe denilen tecrübesizlik için. Bizler nereye doğru gidiyoruz, ne için varız yeryüzünde. Bu soruların cevaplarını aradıkça cevaplar bizden kaçıyor kendini fark ettirmeden. Keşke dememek için bir an önce çocukluğumuza doğru yaşlanmanın yolunu bulmak gerek. Kimbilir belkide yaşlı profesör şimdi bu sorunun cevabını arıyordur kendi köşesinde. Tersine evrim Bütün bu olup bitenler bu esrarengiz değişimler evrenin kendi doğal döngüsünün bir sonucumu. Bu sorunun bence birden fazla cevabı var. Örneğin kadına karşı pervasızca artan şiddet ne zaman nasıl bir son bulacak. Ya da bu şiddet atmosferinin gerçektende yaşanmasımı gerekiyordu. İnsanoğlu çağlar boyu birbirinden farklı dönemler geçirmiş günümüz tabiriyle modernleşmişti. Peki, o halde her akşam ana haber bültenlerinin olmazsa olmazı haline gelen kadın cinayetleri ve aynı cinse yönelik şiddet haberleri neyin ulaklığını yapıyor. Yoksa evrenin varoluşundan bu güne kadarki evrim macerası yönünü tersinenemi çevirdi. Oysaki şiddetten kurtulup insan olmaya ama gerçekten insan olmaya doğru yola çıkan evrenin en gelişmiş canlıları artık sorunlarını konuşarak ve hastalıksız bir iletişim biçimiyle çözmekten vazmı geçti. Peki ya sağlıklı iletişim kurmak için geliştirilen onca değişik metot boşunamıydı. Sayın seyirciler ne yazıkki bu gün yine bir kadın ayrıldığı eski eşi tarafından sokak ortasında hemde güpe gündüz vakti kurşunlanarak öldürüldü. Her akşam haber bültenlerinde duyduğumuz bu acı verici ve urkütücü cümle artık psikolojimizi öylesine bozduki artık şaşırma refleksimizi kaybettik. Üstelik saçma sapan bir sebepten dolayı yitirdiğimiz bu insanların yaşam haklarını ellerinden alan ruh hastalarıda kendilerini haklı göstermek için akla mantığa sığmayan sebepler üretip zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyor. Fakat bilincinde olmadıkları bir şey var o da uyguladıkları şiddetin kendi ruhlarınıda yok ettiği gerçeği. Bir gün gelir elbet evrenin döngüsü şiddete maruz kalanları şiddet uygulayanların karşısına çıkarır ve onlardan hesap sordurur. Acaba dünyamız tersine doğrumu dönmeye başladı. Hayır, dünyamız tesine dömüyor. Başka gezegenlerde yaşayan canlılada dünyamızı istila etmiş değil. Tek sorun yerküre üzerinde yaşayanların tersine doğru bir evrimi tercih etmeleri. Birbirlerini daha yakından tanımaları gereken kadın ve erkeklerin şiddet yoluna başvurmaları. Bilim ve sanat üretirken çocukluğunu yanına almayı unutan yazarlar, profesörler bu tersine gidişin en somut örneği. Acaba dünyamız hangi yöne doğru dönmeli biraz düşünün.

SON