Güldüren Korku

Ülkemiz sinemasında yavaş yavaş dünya sinemasın da ise uzun sayılabilecek bir süredir var olan korku sineması giderek yaygınlaşıyor.

Söz konusu bu korku film leri seyirciyi ne kadar korkutabili yor Film lerin tamamın a yakının da cin şeytan ve diğer doğa üstü varlık lar ile iletişim e geçmeye çalışan yeni kuşak karakter ler göze çarpı yor. Gençlerin bu arayışları nedense hep hüsrana uğruyor. Bir müddet sonrada bu konular da daha tecrübeli din adamları ve diğer dünya ile iletişim kurabildiğini idia eden insanlar giriyor devreye, sonra garip ve hiç te korkutucu olmayan yaratıklar görmeye başlıyoruz.

Bir süre sonra korku öğeleri yerini komedi ye bırakıyor zira günlük hayatta da sıkça gördüğümüz bu suret ler çocuk oyuncağına dönüşmüş durum da. Futbol karşılaşmaların da eğlence ve benzeri aktiviteler de yüzlere takılan maske olarak sıkça gördüğümüz bu yaratık suret lerine artık sadece gülüp geçiyoruz. Pek i o halde bizi korkutan nedir diye bir soru sorarsak şu cevabı alırız büyük bir ihtimalle. İnsanoğlunun hep merak ettiği ölüm sonra sı yaşam ve doğa üst ü varlıklar acaba birgün bize musallat olur mu. Kuran ı kerim deki bakara ve diğer kutsal kitaplar daki bir takım sureleri kaynak alan bu yapımlar insanın en temel duygularından biri olan korku yu didiklemekte inanan inanmayan herkesin acaba başka bir konu yok mu dediği bu prodüksiyonlar çoğu zaman korkut mak yerine insan ları güldürdüğüde inkar edilemez bir gerçek. Sevgili cin gelirmisin Cin çağırma ainleri, fimler de dikkat çeken başka bir yön ise cin çağırılırken orada olanların korkudan tir tir titremeleri. Oysa kutsal kitap larda cin lerin insan lar tafından görülemeyeceği ve insan ların cin lerden daha güçlü oldukları yazılır. Fakat insanoğlu nun bu korkusunun nedeni bir türlü anlaşılamaz ama korkma isteğinden de vaz geçemez bir türlü. Söz konusu bu filmler neden izlenir ya da başka bir biçimde sorarsak insan neden korkmak ister hem de ismini duyduğun da bile tarif siz ölçü de korktuğu bu doğa üst ü varlıkları neden izlemeye gider, meraktan mı yoksa yeni bir maceraya atılıp heyecana kapılmak içinmi bilinmez. Bilinen tek gerçek çağırılan cin in bir türlü o aine teşrif etmeyişidir. Zira görünen süret ler çocuk ları korkutmak için tasarlanmış maskelerden başka birşey değil dir. Fakat yine de bıkmadan usanmadan tuhaf tören ler düzen lenerek cin çağırılmaya devam edilir çaresizce. İzleyenlerin ruh hali karma karışık olur giderek korkmak gülmek ve heyecan bir birine karışır. Zamanla ne hissettiğini şaşırır öylece baka kalır beyaz perdeye. Gülelimmi korkalımmı Korku gerilim sevinç zaten bu duyguların hepsi birbirine çok yakın duran hisler. Bu duygular söz konusu filmlerde de arap saçına dönmüş durumda. gülelimmi yoksa korkalımmı bilemiyoruz izleyiciler olarak. Kuşkusuz bu durum un en temel sebebi de korku filmleriyle alay eden kendine malzeme olarak kullanan komedi filmleri nin olması hiç şüphesiz. Bütün dünya sineması nın en temel korku figürü olan vampirler dünya da ve ülkemiz de alay lı bir dil ile anlatılın ca maskara ya dönmüş durumda. Vampir ler artık insan ları korkutamıyor. Bu durum sinema da cin ler imparatorluğunun kurulmasına vesile olmuş görülüyor. Kont drakula artık kimseyi korkutamıyor ve emekliye ayırılınca da kurt misali maskara olmuş durumda. Bu gidişle cin lerin sonu da drakula gibi olacağa benziyor. Nedenmi çünkü şu ana kadar beyaz perde de gördüklerimizin gerçek cin ler olup olmadığı hakkın da kesin bir yargıya varılmış değil. Gerçek ile kurgu birbirine karışmış durumda neye gülüp neyden korkacağımızı şaşırmış bir ruh hali içindeyiz. Dilerim birgün gelir sinema da korku filmleri insanları gerçek ten korkutur. Yüzyıl lardır insanların kan ını içerek yaşayan vampir drakula ve günümüz korku film lerinin baş figür leri cin ler ve şeytan da eski itibarını geri kazanır.

SON