Hayallerinin Peşinde

Sizi bilmem ama ben gazete okumayı çok severim. Özellikle de saaflarda untulmaya yüz tutmuş siyah beyaz solgun gazeteleri. Bu eski yayınlar benim için tarifsiz bir keyif, bir tutku gibidir. Eski zamanlar da yaşanmış olayların haberlerini sanki dün yaşanmış gibi ilk heyecanı ile okuyup sonrada kendimce yorum lamak tarifi çok zor bir haz dı benim için.

Zaman içinde geriye doğru bir yolculuk yapmanın heyecanı ve keyfi de bir başka oluyor geçen gün yine her zaman gittiğim kütüphaneye uğradım. Temizlik yapılıyordu harıl harıl, bu yüzden doşarıda beklemek zorunda kaldım. Dışarıda beklediğim süre içinde üst üste konmuş kitapların arasında tesadüfen çokta eski tarihli olmayan on onbeş yıl öncesine ait bir gazete gözüme çarptı. Hemen elime alıp merak ile incelemeye başladım gazeteyi sayfaları teker tekerçevirdim. Bir sayfadaki röpörtaj ilgimi çok çekti. Bir köşesinde orta yaşlı güzel bir kadın ününde yanında çeşitli ödüller i ve resmleri vardı, merak ile yazıyı okumaya başladım. Bir sabah erkenden çıktım evden ve bir daha hiç geriye dönmedim. Tek amacım hayalimi gerçekleştirmekti ailemin ve yakın çevremin bana karşı olan olumsuz inançsız tavırlarına bir cevap vermem gerekiyordu. Bu kararı almam elbette kolay olmadı. Günlerce hatta haftalarca gece sabah lara kadar düşündüm. Başarabileceğime önce kendimi inandırdım. Ve hayallerimi gerçekleştirebilmek için bu kararı aldım. Sonra her şeyi geride bırakıp isteklerimin peşinden bir bilinmezliğe doğru yola çıktım,tek amacım çok iyi bir müzisyen olmaktı.

-Peki ya size inan hiç kimse yokmuydu
-Lise de ki müzik öğretmenim vardı sadece bana inan güvenen. Kızım sen bir gün çok başarılı bir müzik yorumcusu olacaksın ben senin içindeki bu cevherin farkındayım sen de fark etsen çok iyi olur demişti. Zaten müzik ile ilgilenme fikri o gün girmişti aklıma. Her türden müzik dinlemeye başlamıştım. Odamın duvarları dönemin en başarılı müzik insanlarının posterleriyle renga renk olmuştu adeta. Her albümlerini alıyor ve söyledikleri şarkıları onlar gibi söylemeye çalışıyordum. Bu saye de daha önce hiç farkında olmadığım taklit yeteneğimide keşfetmiştim. Bu sayede de gidip görüştüğüm müzik yapımcılarını etkilemeyi başarabiliyor kendimi dinletebiliyoydum. İşte böyle böyle başladı müzikteki yolculuğum sonra günün birinde bir baktımki en tepeye ulaşmışım. Uzun yıllar böyle geçti. Sonra bir gün geldi ve ne oldu, nasıl olduy sa tatlı rüya bitti. Şimdiler de ne bir arayanım. Ne de bir soranım var.

Unutulmak

Röportaj daha uzundu fakat devamını okumadım. Çünkü resimdeki kadını ben bile hatırlayamamıştım. Bir an düşündüm de toplum olarak ne kadar da nankörmüşüz. Sürekli güçlü ve gündemde olanın yanın da olmaktan geçmiş zamanı çok çabuk unutuyoruz. Bu huy yaşadığımız çağın bir gerekliliğimi yoksa unutmak insanoğlunun bir vazgeçilmezimi şimdi karar veremedim. Oysa her şeyi geri de bırakıp hayallerinin peşinden gidecek cesareti gösterecek kaç insan var ki günümüz de.

Cesur bir tavır

Dikkat ediyorum da her başarı hikayesi nin ardın da yatan tek duygu nun cesaret olduğunu görüyorum. Cesaret eşittir başarı, başarmak hayallerini gerçekleştirmek için her şeyini geri de bırakan insanlar neden unutulur. Ya da bu insanlar bir gün unutulacaklarını bile bile neden onca emek ve çaba verirler bilinmez. Zaten bu bilinmezlik değilmidir insanları peşinden sürükleyen. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ben olsaydım o kadın ın yerin de onun gösterdiği cesareti göze alabilirmiydim bilemiyorum. Taktir etmekten de kendimi alamıyorum Şayet yaşıyor sa şim di cesaretin den dolayı bütün bu düşündüklerimi kendisine sölemek isterdim. Ama nasıl Bir gün öğlen vakti gazetenin de yardımı ile bulduğum cesaret abidesi kadının evinde oturuyor birlilte kahve içiyoruz. Biraz yaşlanmış olsa da evinin dört bir yanında duran resimlerindeki gibi cıvıl cıvıl etrafına neşe saçan bir hali vardı. Unutulmak her güzel hayalin bitişi insanoğlunun kaderi diyordu bakışların da gazeteyi gösterdiğimde hiç umursamadı. Ben bütün bunların başıma geleceğini zaten biliyordum. Tek amacım istediğim gibi yaşamak kendimi kanıtlamaktı bütün bu ödüller, şan şöhret hepsi fasa fiso derken gözlerindeki memnuniyet cesaret doğrusu beni çok şaşırttı. Zaman epeyce geçmişti zaman moral vermek için geldiğim bu evden ve bu kadından ben tarifsiz bir çoşku ve cesaret ile ayrıldım.

Kendin ol Kendin olmaktan asla korkma zira hayal edilebilen hiç bir fikir imkansız değildir tabi cesur olmak şartı ile. Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki bir hayali gerçekleştirmek, başarmak insan ın kendisi olmaktan asla korkmamasından geçiyor. Korkaklık eşittir yenilgi kazanmak her şey e rağmen kazanmak, unutulmayı bile göze almak tam da cesur bir insan a has nadir eylem dir. Unutulmak bütün bir geçmişi geri de bırakıp hayalin in peşinden gitmekle başlar kimi insanlar için. Peki ya bütün bunları bile bile neden çıklır ki yola bilinmez. Ben şim di yeni bir saaf a gidiyorum, belki unutulmuş gazete de bu soru nun cevabını bulurum. Sizde unutulmayı unutun, tabi cesaretiniz varsa yoksa da ne bileyim deniz kenarın a gidin,eğlenin içinizde ki sizi hiç dinlemeyin.

SON