İçimdeki Ses

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Sizce bir insan bir günün için de kaç yeni hayat keşfedebilir. Bu gün ne yapsam, ne yapsam diye düşünürken aklıma böyle bir soru geldi. İlk bakışta biraz garip ve saçma gibi gelsede kulağa oldukça değişik ve ilginçlik barındırıyor kendi için de.

Zaten saçma ve ilginç olan fikirler değilmidir hayatları kendi peşin de sürükleyen. Üstadım ben bu soruyu çok beğendim kendim sormuş olsam da. Ve bu sorunun cevabını aramak için, yaşadığım şehrin hiç görmediğim hiç geçmediğim sokaklarını gezip oralarda ki yaşamları keşf etmeye karar verdim.

İçim de beynimin ve yüreğimin derinliklerin de bir başka adam var benimle sürekli çatışan. Bazen düşüncelerime karşı çıksa da çoğu zaman alt etmeyi başardığım bir başkası ama, bana çok benziyor. Bu düşünceme yine karşı çıkıyor, delirdinmi sen ne işin var, dolaşıp duracaksın bütün gün diye fısıldıyor içimdeki diğer ben. Dinlemedim tabi. Zaten içimizdeki farklı sesler değilmidir bizi durduran ve harekete geçiren. Çoculkuğumdan beri en çok sevdiğim yanım, beni ben yapan en önemli özelliğim hayal kurmak ve o hayalin peşinden gidebilecek cesareti göstermektir kendime rağmen.

Sokaktaki adam Tam da nedir kardeşim senden çektiğim yıllardır derken içimdeki diğer kişiye, kendimi eski terk edilmiş bir yapının dibinde saçı sakalına karışmış bir adamın yanında buldum. Bir bilgeyi andıran ses tonu ve konuşma biçimi ile derin derin daldı anlatmaya. İnsanoğlu bazen yalnızlığının için de kaybolur. Bazen de kalabalık ların için de görünmez olmak ister bu bir kadermidir yoksa özgür iradenin tercihimidir bilinmez. Birden araya girdim ve ismini sordum. Ben ismimi unutmak için buradayım dedi, ve arkasını dönüp uykuya daldı. Bir süre düşündükten sonra bu gizemli adamın yanından uzaklaştım hikayesi nin devamını ve ismini öğrenemediğim için hiç üzlmedim zira adamın hikayesindeki gizem daha çekiçi gelmişti, belki bir gün başka bir yer de karşılaşıp hikayesinin devamını öğrenebilirdim.

İçimdeki ses

Gördünmü bak o ne olduğu belirsiz adam bile dikkate almadı seni, senin başka işin yokmu ne bileyim git bir yerler de otur bir kahve iç sinema ya git ya da ne bileyim sevgilinle falan gez dolaş. Neden böyle saçma sapan fikirlerin peşinden koşturuyorsun anlamıyırumki diye söylenip durdu içimdeki diğer benin sesi.

Senelerdir hep benim bedenimde gizlenip duran bu sesin birgün olsun bile değişik bir tavır sergilediğini ne gördüm ne de duydum. O hep bana karşı tavır aldı, belkide benim korkak yanım olduğu içindir. Ama ben günün birinde onu da yola getireceğime inanıyorum. İçmdeki diğer ben in isyan kar söylemlerine aldırmadan devam ettim yoluma vakit kaybetmemem kerekiyor. Çünkü keşfedilmeyi bekleyen yeni hayatlar vardı beni bekleyen. Nerede olduklarını bilmediğim bu insanlar varolalıberi kendilerini dinleyecek onların dili isyanı sevinci olacak birini bekliyorlardı. Bunu hissedebiliyordum.

Küçük kız çocuğu daracık sokakta dünya ile bütün bağlantılarını koparmışçasına elindeki topu yere vurup zıplatıyordu. Top her seferinde yerden yukarı yükselerek küçük kızın sevincine sevinç katıyordu. Birden kendi çocukluğum geldi aklıma yavaş yavaş bir düşün içine dalar gibi yaklaştım küçük kızın yanına aldırmadı yabancı oluşuma san ki en yakın arkadaşıymışım gibi sevinçle gülerek baktı gözlerimin içine ve topu attı bana doğru işte bu dedim kendi kendime duyguların en safı en mahsumu. Dakikalarca devam etti ismini bile bilmediğim bu küçük kızla oynadığımız oyun. İçimden ismini sormak geldi birden ama cesaret edemedi. Sokaktaki adam geldi aklıma. Zaman epeyce olmuştu, sonra içimdeki ses sen çocukmusun diye alay etti benimle. Onu umursamadım ama gitmem geekiyordu. Elimdeki topu usulca küçük kıza doğru yuvarladım ve arkamı dönüp yavaş yavaş uzaklaşmaya başladım. Sonra bir ses geldi yetişti bana küçük kızın sesiydi bu, senin ismin ne diye soruyordu. Yavaşça durup döndüm gülümseyeyek el salladım küçük kıza.

Gördünmü bak hiçte saçma değilmiş yaptıklarım diye seslendim yorum yapmasına bile fırsat vermeden içimdeki korkak yanıma. Cevap bile verememişti, onu bir kez daha alt etmeyi başarmıştım. Ona öyle bir şey yapmalıydımki bir daha sesini hiç çıkaramasın. Ya kendi korkaklığını yenecek, ya da benim cesur yanıma saygı göstermesini öğrenecekti. Bunun başka bir yolu ve seceneği yoktu. Tamam tamam anladık deneriz dergibi düşündüğünü duyar gibi oldum içimde ki diğer benin ama sade ce o kadar devamını getiremedi ne de olsa o korkaktı. Günün sonu

Akşam olmuş çalışma masamın başına geçmiştim. İçimdeki diğer ben e inat bütün gün tanışıp konuştuğum ve çoğunu da kendi içimdeki diğer ben e yani korkak olan yanıma bile hissetirmeden tanıdığım insanların hika ye leri ni tekek teker kağı da yazıyordum. Siz ce insan bir gün ün içinde kaç yeni hayat keşf edebilir. Evet gün e böyle bir soru ile başlamış tık vardığım ız sonuç çok güzel oldu gün ün gece ye dönüş aralığında. Yeni yeni sevinçler mutluluk lar unutulmuşlıklar var şimdi masamın üzerindeki kağıt lar da. Sen bütün bunları neden yaptın diye başın göğemi erdi diye bir ses geliyor içimdeki diğer benden. Ben olan ben yani içinden her geleni yapan ben boş ver sen onu nede olsa o senin korkak yanın diyor.

Evet akşam geceye iyice dönmüştü yarın içimden geldiği gibi davranmaktan korkmayacağım yeni ve cesur bir gün beni bekliyor bütün korkaklıklara rağmen.

SON