Müzik ve Yaşam

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Gerçektende öylemi müzik olmadan yaşanmazmı. Söylendiği gibi gerçektende ruhlarımızın bir miğdesimi varmı acaba. Aşık olduğumuzda sevindindiğimizde üzgünken ve ayrıldığımızda en çok sevdiklerimizden, türlü türlü duygulara kapıldığımızda imdadımıza hep o büyüleyici notalar yetişir. Tarifsiz bir sarhoşluğun içine girer sonra hiç çıkmak istemeyiz. Ruhumuzun yakalandığı bu hastalığı öyle güzel öylesine güçlü bir armoniyle yenerki bedenimizde en az ruhlarımız kadar rahatlar bu savaş sırasında. Bir şarkı bestelemek en az bir dünya inşa etmek kadar zordur. Kusursuz bir eser çok iyi eğitilmiş bir savaşçıya benzer çoğu kez. Şayet ortaya çıkan yapıt eksiklikler barındırıyorsa kendi içinde yeterince beğenilmez, maruz kaldığı eleştiriler karşısında kalkansız ve savunmasız kalır. Tıpkı arenada zıhını elinden düşürmüş bir gladyatör gibi düşmanının kılıç darbeleri yüzünden kan revan içinde kalır. Sesler durmadan yükselir tirübünlerden az önceki gibi tezahurat sesleri değil yerine tam tersi sesler yuhalamalar yükselir. Bu yüzden bir şarkı bestelerken en kusursuz, melodiyi oluşturacak notaları bulmak gerek. Savaşçılarda öyle çok iyi eğitim alsalarda almasalarda belli bir düzen ve ahenk içinde savaşmak zorundadırlar. Aksi durumda unutulmaya, yok olmaya mahkümdurlar. Bazen bir köşe başında bazende işlek bir caddede kaldırım üstünde çeşit çeşit enstürumanlarından tadına doyulmaz besteler yükselir. Kimi dilenci diye küçük görür kimiside birer müzik dehası der onlara. Kim ne derse desin ne düşünürse düşünsün sokak müzüsyenleri hakkında. Olmazsa olmazlarıdır onlar yaşamın. Tam vaz geçmişken yaşamaktan kırılmışken umutlar bir beste yükselir ulaşır kulaklarımıza henüz adı duyulmamış bir besetekardan. Yeniden kendimize gelir isyan ederiz bizi o kötü düşüncelere iten sebeplere. Panzehir gibi yetişir renk katar günümüze. Önce üç kuruş atarız önlerindeki ensturuman kutularına sonra gülümseyerek eğilir kulaklarına fısıldarız o en çok sevdiğimiz şarkıyı. Yükselirken havaya o melodiler tozpembe görünür caddeler ve şehrin keşmekeşi gözlerimize. O olmadan yaşamda olmaz. Yapamayız ne kadar çaba sarf etsekte kandımaya çalışsakta kendimizi. Eksik kalır hep bir yanımız. Neden diye soramayız bile zira ruhlarımıza üfleyecekleri enerjiye hayata muhtacızdır hep. Savunmasız sefil kalır bedenlerimiz müzik olmadan. Aldatmaya geçiştirmeye çalışsakta her seferinde kendimizi. Tek vücut olmak isteriz hep onunla. Bu yüzdende vazgeçemeyiz müziğin yoldaşlığından. Yaşayamayız o olmadan. En güzel en tarifsiz melodiler ona en çok muhtaç olan yeteneklerin duygularının tarifi olarak çıkar karşımıza. Bazen bir opera sahnesinde bazende bir kaldırım kenarında ya da köşe başında ruhunu kaybetmiş bir kentin.

SON