Tatil Dönüşü Yazısı

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Dinlenmek ve biraz güzel vakit geçirmek için gittiğim bir haftalık tatilden keyifli anılar ile yeniden doğmuş gibi geri döndüm evime. Birinci anı Tarih kendi kitabını yazarken akıp geçtiği çoğrafyalarda bir takım kalıntılar izler bırakır hatırlanmak ve hatırlatmak için. Bir hayli genç olmasına rağmen ulu bir bilge gibi konuşan genç adam böyle derinlikli bir cümle kurmuştu ilk tanıştığımız gün gezinirken. Bu sözler gerçektende düşündürücüydü zaman olağanca hızıyla akarken insanoğlu her dönem bir takım savaşlar veriyor yeni uygarlıklar inşa ediyordu. Ama neden ne için genç adamın dediği gibi hatırlanmakmıydı tek derdi eski çağlarda yaşayan atalarımızın. Yoksa hatırlatmakmıydı o günlerin ne kadar da meşakatli olduğunu. Bilinmez ama bilinen tek bir gerçek var o da geçmiş dönemlerde sanatın insan hayatında çok önemli bir yeri olduğu. Savaşlar çıkarılmış krallıklar devrilmiş yeni hükümdarlar türemiş her döneminde tarihin. Fakat hiçbiri önüne geçememiş değişmenin. Sonra birileri çıkmış ortaya deli diye kimsenin umursamadığı. Bu insanlara sanatçı deniyormuş o zamanlarda da. Çok hoşuma gidiyordu bu öyküleri dinlemek genç arkadaşımın ağzından. Tanrıçanın gizemi Delikanlı küçük bir heykel gösterdi bana evinin bahçesinde oturduğumuzda, akşam vakti güneş batarken. Elime aldığımda şaşkınlıktan ne söyleyeceğimi bulamadım. Hayret dolu bakışlarla dakikalarca izledim küçük ama tarifi imkansız heykeli. Geçmiş zamanlarda bir sanatçıya aitmiş bu eser fakat ismi günümüzde bile bilinmiyor. Kimbilir belkide sanatçı olmak böyle bir şeydir eserleri var kendisi görünmez olan. Genç arkadaşımda buna benzer sözler sarf ediyordu her seferinde. Bir tanrıça heykeliydi binlerce yıllık yolculuktan sonra bir kaya dibinde denizin ücra kuytu köşesinde bulunan. Bir hatırlatma gerekçesiydi besbelli ortaya çıktığı dönemin ve onu bu kadar kusursuz işleyen heykeltıraşının. Üzerin de değişik insan tasfirleri vardı kimi elini uzatmış gökyüzüne kimiside öylece durup bakıyor çevresindeki diğer canlı türlerine. Buna benzer birçok eser gördüm hatırlatmak ve hatırlanmak isteyen. Eve dönüş Nedendir bilemiyorum ama geri döndükten sonra hiçbir iş yapmak gelmiyor içimden. İz bırakmak istiyorum binlerce hatta onbinlerce yıl sonrasına. Öylesine etkilenmiş öylesine dinlenmiştimki sonsuz bir enerji tarifsiz derecede özgüvenle dolmuştum bedenimin en ücra köşelerine kadar. Eski halimden hiç eser kalmamış fikirlerim tamamen değişmişti. Tarih yazmak istiyordum zamanın yönünü tersine çevirerek. Mümkünmüdür acaba bu söylediklerim bilemiyorum ama içinde yaşadığımız bu çağın bu söylediklerime ihtiyacı vardı hiç tartışmasız. Beni bekleyen onca iş hiç umurumda değildi. Bundan sonraki yaşamımı tamamen özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde sürdürmek istiyordum. Geleceğe kendime dönük yeni planlar yaparken yokluğumdan istifade eden çocuklar evimin penceresini topla kırmışlar. Üstüne üstlük evim böcekler ve sineklerin istilasına uğramıştı. Adeta bir krallık kurmuşlardı yokluğumda. Malum mevsim yaz hava sıcak üreme dönemleri bir süre izledim sonra derin derin düşündüm haşerelerde tıpkı insanlar gibi bir düzen kurabilirmi diye. Zira öylesine düzenli akıl almaz bir biçimde çalışıp yaşıyorlardıki doğrusu ne söyleyeceğimi şaşırdım. Evimi bir cümle haşereden temizleme fikrini bir süreliğine rafa kaldırdım. Her canlının var olma sebebi bir başka canlının yaşama sebebini doğurur. Bu kararı almama tatil sırasında doğa aşığı bir gurup aktivistle yaptığım sohbette doğa kendi döngüsü içinde en doğru olan yerleşim biçimini inşa eder sözleri oldu. Buna evimi istila eden ismini bildiğim ve bilmediğim siyah beyaz çeşitli renk ve şekillerde ki canlılarda dahildi zamanımın büyük çoğunluğunu onları izleyerek geçiriyordum. Ve onları sonsuza dek misafir etmek gibi parlak fikrim vardı. Bir haftalık tatilin ardından eski hayatımı tamamen unutmuştum tatil anılarımı olduğu gibi yeni aldığım bir deftere yazıyordum. En çokta doğanın normal akışı içinde şekil alan ona hükmetmek yerine taklit etmeyi yenilik katmayı tercih edenlere yer veriyordum notlarımda. Sevimli misafirlerime gelirsek onlarda kedilerini sonsuza kadar misafir etme fikrime olumlu bakmamış olacaklar geldikleri gibi cümbür cemaat gitmişlerdi bir gece vakti sessiz sedasıs. Dinlenmenin, bütün kötü ve olumsuz düşüncelerden arınmanın, ne kadar büyük bir etkisi olduğunu anladım şimdi. İnsanoğlununu en büyük düşmanı yine kendisidir. Ne kendisini tanımaya anlamaya çalışır ne de başkasına bu fırsatı verir. Genç bilgenin bu sözlerini şimdi daha iyi anlıyorum. Fakat bu sözleri duyup anlayabilmek için tatile çıkmak gerek. Tarih kendisini anlayamayanlara kendi kitabında yer vermez.

SON