Tutulamayan Zaman

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Öyle anlar yaşıyoruz ki hiç bitmesin isteriz. Öylece donsun orada hayat hiç akmasın diye saçma sapan dilekler tutarız. Bu güzel sürelerin toplamıdır adına yaşam dediğimiz. Zaman zaman güler ağlar isyan eder ve bazen de küseriz ama hiç vazgeçemeyiz bize biçilen ömürden. Karşıda koyamıyoruz ona bir türlü. Sonra günün birinde saatler icad edip edip dilimlere ayırdık zamanı sanki bir işe yarayacakmış gibi. Belki gücümüz yetemediği için kimbilir belki de yaşamımızı bir nebze kolaylaştır sın diye icad olundu saatler.

Saat ler bize neyi hatırlatır için de olduğumuz zamanın ne kadar kıymetli olduğunumu yoksa geriye ne kadar süremiz kaldığınımı. Keşke saatler bize biçilen ömrün geriye kalanını da gösterebilse. Maalesef öyle bir şey mümkün değil saat ler sadece içinde olduğumuz zamanda bize ne kadar süre harcadığımız ı gösterebi lir sadece. Zira onun kudreti ancak ve ancak buna yeter.

Peki ya ona hükmet mek onu istediğim iz gibi yaşamak elimiz de olsaydı, yani her saniyesini her dakikasını her saatini dilediğimiz gibi gönlümüzce yaşayabilecek gibi kurabilseydik belki de zamanı kendi lehimize çevirebilirdik ama ne mümkün karşı konulamaz bir alet o, her ne kadar mucidi biz olsakta kendimizi ona göre programlamak zorundayız. Zaten zaman böyle bir fikre katiyen müsaade etmez.

Şayet günün birin de saatler dursa ne olurdu acaba bizlerde dururmuyduk, çocukken böyle bir hayale kapıldığımı hiç unutmam. Sanki dün gibi aklımda saate her baktığım da hatırlıyorum bu çocoksu fikri. Evet gerçekten de günün birinde saatler tamda istediğimiz zamanda durursa ne olur, nasıl bir anlam taşır bu durum. Yaşamın donduğunumu hayaller imizin gerçekleştiğinimi,belki de öldüğümüzü gösterir o durmuş devingenlik hali. Bizi bir bilinmezliğin içine alırsa pişman olurmuyuz acaba bu soruyu sorduğumuza.

Belki de en güzeli bütün bu düşüncelerden uzak gerçekleşmesini en çok istediğimiz hayalin peşinden koşmaktır. Çünkü hayallerimizdir bizi alıp zaman dışı yolculuklara çıkartan. Orada her şey istediğimiz gibi başlar ve istediğimiz yerde hiç bitmeyecek gibi sonlanır.

Yaşlı bir saatçi ile dükka nın da sohbet ediyorum sıcak bir öğlen vakti ona zaman ve saatler hakkında ki düşüncelerimden bahsediyorum. O da hiç bıkmadan usanmadan gözlerimin içine bakıp hafiften gülümseyerek beni dinliyor. Sonra eski bir saatten bir guguk kuşu öterek arasına girdi konuşmamızın yaşlı adam bak gördünmü nasıl vakti geldiğin de ötüyör dedi. Sonra ben yıllardır burada bu saatlerin içindeyim ama bir kez olsun zamanı durdurmayı ya da ona karşı koymayı düşünmedim. Sadece onları dinledim. Ve doğru zamanı göstermelerini sağladım zaten elimden de başkası gelmez diye söslerini tamamladı değişik değişik çalan bazıları da öten saatlerin arasında. Düşündüm de belki de bir gizem aramak yanlıştı saatlerin içinde çünkü onları istediğimiz vakitte çalmaları için bizler kuruyorduk. Tek yapamadığımız zamana karşı koymaktı. Kimbilir belki de dünya ya gözümüzü açıp yaşamı ve onun bizlere sunduklarını tanımaya başladığımız andan içinde olduğumuz bu güne kadar yaptığımız en büyük hata zamanı kontrol altına almaya çalışmamızdı. Şimdi o yaşlı saatçinin söylediklerini çok daha iyi anlıyordum ki, zaman, bizim onu yakalayamayacağımızı çok iyi biliyordu. Kimbilir belki de bir yerlere yetişmeye çalışıyordu zaman. Bekli de bu sebeptendir çaresizliğimiz yavaş kalışımız onu karşısında.

Zaman dışı yaşam

Keşke bütün bu düşüncelerden uzak zamanın hiç olmadı ğı bir yer olsa ve ne kadar süre harcadığımızı gösteren ne bir saat, ne bir takvim, ne gece ne gündüz olsaydı. Belki o yerde daha çok mutlu olurduk. Geçmiş yokgelecek yok sadece yaşamanın dilediğimiz gibi olduğu bir alem olsay dı. Yani zamanın dışında bir yerlerde olsaydık. Keşkelerin bizi alıp istediğimiz alemlere götürmek gibi bir gücü var. Fakat bizlerin zamanın dışında başka bir yaşam sürmek gibi bir olanağı şimdilik imkansız görünüyor. Kim bilir bekli birgün saatler zamana gerçekten hükmedebilir. İstendiğin de onu durdurur istendiğin de daha da yavaşlatır ya da hızlandırabilir. İşte bu tam da insanoğluna yakışır bir düşünce.

SON