Yazmak ve Yazarlık

Yazar: Ümit TOPÇU - Deneme - 30/ 07/ 2018

Yazmanın ve yazarlığın bütün kurallarını hiçbir kuralı olmadığı anlaşıldığında öğreniriz diye ilk bakışta anlaşılamayan bir tez ortaya atmıştım yıllar önce. Şimdi yazdığım bu son yazı o düşünceyi doğrular nitelikte. Aşk olsun yok yok daha toplumsal bir konu olmalı mesela hayat pahalılığı çevre kirliliği sürekli değişen doğal denge ya da kadının toplum içinde giderek itibarsıslaştırılmasını kaleme almalıyım. Evet, evet kesinlikle bu olmalı yazımın konusu. Kalemimi sallamaya başlarken kafamda onlarca imge vardı. Bir tercih yapmam gerekiyor. Oysaki ilk yazacağım yazının teması aşk olacaktı. Fakat yazmaya başlarken hiçbir kurala takılmamaya dikkat edeceğimi biliyordum. Zaten amacımda buydu sürekli yeni fikirler üretmek ve daha önce belirlenmiş denenmiş kalıplara bağlı kalmadan değişik ve yeni kurgular yapmaktı tek isteğim. Bu sayede okuyucuyu şaşırtabilirdim. Söylenmemişi söylemek denenmemişi denemek yenilik arayışı içinde olan muhalif bir yazarın temel prensibi olmalı bence. Bir kadın ne kadar güçlü ne kadar söz sahibi olmalıydı dünya üzerinde. Böyle bir cümle ile giriş yapmıştım yazıma fakat bu soru cümlesini oluşturana kadar onlar ca kağıt buruşturup fırlattım odanın sağına soluna. Elbette bir kadında en az bir erkek kadar güç ve kudret sahibi olmalıydı öyleydide zaten. Fakat benim yazımın konusunu oluşturacak fikre bir ilginçlik katmam gerekti. Onlarca denemeden sonra nihayet beni tatmin eden bir yazı yazmayı başarmıştım. Kadınların hem cinsleriyle olan sorunlarının erkekler ile olan sorunlarından daha yüzeysel olması gerektiğini ve erkek cinsini değil kendi hem cinsini daha iyi anlaması için nitelikli bir arayış içinde olmasını yazmıştım. Beş paragraftan oluşan yazımın her bir paragrafında farklı bir yaşam ve konu vardı. Yazıya kattığım ilginçlik ise birinci paragraf üçüncüye ikinci paragraf dördüncüye son paragrafında kendinden, sonra ki yazıya ilham olmasıydı. Sonuç olarak ortaya şiir tadında bir yazı çıktı. Yazarken akılda oluşturulan bütün kalıplar kalem salanırken parçalanmaya mahkum olmaktan kaçamaz çünkü yazarken öğrenir öğrenirkende yazma ihtiyacı duyarız.

SON